“MİLLETE VEFA YOLUNDA 20. YIL”A MUHTEŞEM KUTLAMA

850 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük emek hareketi olan Memur-Sen, "Millete Vefa Yolunda 20 Yıl" programını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştirdi. On binlerce kişinin katıldığı programa, eski genel başkanlar, genel merkez yöneticileri, il temsilcileri ve sendika yöneticileri iştirak etti.

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: A. İNAN’IN FELSEFESİNİ ANLAYAMAYAN, YOLDA TAKILIP KALIR

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen'in kurucusu merhum Akif İnan'ı rahmetle anarak, sendikanın bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan, "850 binin üzerinde üyesiyle Memur-Sen, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri konumuna yükseldi. Merhum Akif İnan tüm baskılara rağmen burayı kurdu. Eğer Memur-Sen olmasaydı, 28 Şubat'ı çok daha ağır yaşayabilirdik. Eğer Akif İnan ve arkadaşlarının temel felsefesini anlayamazsanız, bu yolda takılıp kalırsınız" şeklinde konuştu.

 

Türkiye'nin bereketini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bize on yıllar boyunca küfürbazları sanatçı diye yutturmak istediler, bize tek sesli, tek renkli diktatörlerin karşısında el pençe divan duran medyayı, 'Gazete budur, televizyon budur' diye yutturmak istediler. Bize birtakım örgütleri 'Sivil budur, sivil toplum örgütü budur' diye yutturmak istediler, bize sahtekarları, şaklabanları, şarlatanları, insanların hem inançlarını, hem de alın terlerini sömürenleri 'Din alimi budur, hoca budur' diye yutturmak istediler. Kardeşlerim, geçen de açıkladım. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanları bize bu şekilde anlattılar. İşte biz en başta bu kirli oyunu bozduk. Bu toprakların çorak olmadığını, bu toprakların tam tersine son derece bereketli olduğunu hem Türkiye'ye, hem dünyaya gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz."

 

"HEPSİNİN DE HEDEFİ YENİ TÜRKİYE"

Pensilvanya medyası ile PKK medyasının aynı dili kullandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölücü terör örgütü, güvenlik birimlerimize karşı alçakça, haince saldırılar düzenliyor, bu ülkenin bir siyasi partisinin, hem de cumhuriyetle yaşıt olmakla, Atatürk'ün kurmasıyla övünen bir siyasi partinin genel başkanı çıkıp, 'PKK niye silah bıraksın' diyebiliyor. Dikkat edin, Pensilvanya medyası ile PKK medyası aynı dili kullanabiliyor. PKK ile DEAŞ aynı istikamet doğrultusunda hareket edebiliyor. Neden? Çünkü hedefler aynı. Hepsinin de hedefi yeni Türkiye. Hepsinin de hedefi güçlü, büyük, diklenmeden dik durabilen, Filistin mücadelesini yüreklice savunan, 'Dünya beşten büyüktür' diyebilen bir Türkiye. Her gün askerimize, polisimize kahpece kurşun sıkıyorlar, ertesi gün bakıyorsunuz, PKK medyası, Pensilvanya medyası, Doğan medyası, diğerleri ve maalesef siyasi partiler, çıkıp utanmadan 'Bunu Saray yaptı, bunu devlet yaptı' diyebiliyorlar. Aynı dili kullanıyorlar. Çünkü aynı merkezden talimat alıp ittifak halinde konuşuyorlar.”

 

"BUNA MİLLET İNANDI MI?"

“Bizim edebimize güvenip hiç kimse edepsizlik yapmaya kalkışmasın” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul'un bir yerinde bu yapılar bir araya geliyor ve Amerika'dan gelen bir kampanya organizatörü bunlarla beraber bir araya oturup onlara istikamet veriyor. Diyor ki, 'Yalan söylemeden çekinmeyeceksiniz. Doğruyu bile defalarca yalan makinesi gibi kullanacaksınız, kullanacaksınız ve ondan sonra o aynen doğru olarak kabul edilir' diyor. Kampanyayı da bunun üzerine bindiriyorlar. Bak son zamanlarda ne demeye başladı malum bir tanesi, 'Bizim PKK ile alakamız yok, PKK'nın da bizimle alakası yok.' Buna bu millet inandı mı? İnanıyor mu? Ama bak bunu söylemenin sebebi, evet kampanya yürütücüsünün verdiği talimattır. Bunlara göre sadece terör örgütü masum, onun dışında herkes suçlu. Bu ülkeyi içeride ve dışarıda DEAŞ terör örgütüne destek veren ülke gibi gösterecek kadar hainler, o kadar alçaklar, o kadar yalancılar. Bakın burada açık açık ifade ediyorum, bizim edebimize güvenip hiç kimse edepsizlik yapmaya kalkışmasın. Biz yalan söylemeyiz, biz iftira üretmeyiz, biz mahreme, aileye, kutsallara dil uzatmayız ama kusura bakmasınlar bu edepsizliğe ve bu edepsizlere de meydanı bırakmayız.”

 

YALÇIN: 1 MİLYONA GÜN SAYIYORUZ

Programın açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise konuşmasında, "Biz Memur-Sen olarak; “İnsanın dünyadaki imtihanı ahde vefa’da gayrettir” anlayışıyla yola çıkan, “Hak yolunda feda” olmanın hakkını verme gayretiyle ter akıtan, akıttığı terle, cefaya talip oluşuyla berekete mazhar olan ve 850 bin üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilat olarak; bugün kuruluşumuzun 20. Yılını yaşıyor ve Rabbime şükürler olsun ki 20. Yılımızda 1 Milyona koşuyoruz.  “Öncü Medeniyet, Güçlü Sendika, Büyük Türkiye”  Hedef 1 Milyon diyor ve 1 Milyona gün sayıyoruz.  1 Milyon; yeni başlangıçlara, yeni kazanımlara, yeni ufuklara, yeni umutlara, Kararlı Adımlarla Güvenli Yarınlara, Yeniden Büyük Türkiye’ye ve  Adil Bir Dünya’ya hizmet etsin, vesile olsun istiyoruz. Türkiye’nin en büyük emek hareketi olarak varlık nedenimizi; Bütün kamu görevlilerini, emeğin ve ekmeğin değerini bilen herkesi davasına ortak eden, yan yana duran, kol kola giren, bereket ve heybeti oluşturan, ülkeyi ve dünyayı dönüştüren bir Memur-Sen olarak görüyoruz. Zirveyi; değerlerimiz üzerinden anı, çağı, insanı ve insanlığı ihya olarak görüyoruz. Bu salondaki heyecan, heyecanı yüreklerinde taşıyan yüz binlerce insan, başarıya olan inancımızı artırıyor ve yolumuzu kolay kılıyor" dedi.

 

BİZ UNUTMAYANLARIZ

“Bugün vefa için buradayız” diyen Yalçın, “Bizim medeniyetimizde, bizim inanç iklimimizde Vefa; hatırlamak değil unutmamaktır.  Biz, rabbimden rahmet dilediğimiz; kurucu genel başkanımız Akif İnan’ı,  Sendikalarımızı ve Konfederasyonumuzu kuranları, Ahrete irtihal eden Ahmet Yıldız’ı, İbrahim Keresteci’yi, Serdar Güllüoğlu’nu, Tahsin Suda’yı,  Erol Battal’ı, Zekeriya Ceyhan’ı unutmadık/unutamadık/ unutmayacağız. Unutulmazlarımıza Rabbimden rahmet diliyorum. Memur-Sen’imizin liderliğini yapmış Zübeyir Yetik Ağabeyimizi, Fatih Uğurlu ve Ahmet Aksu başkanlarımızı ve Ahmet Gündoğdu başkanımızı unutmadık/unutturmadık/unutturmayacağız. Emekleri, adamlıkları ve adanmışlıkları karşısında huzurlarında saygıyla eğiliyor ve başkanlarımın şahsında bütün emektarlarımıza, teşkilatımızın yıldızlarına hürmetlerimi sunuyorum. Bizi sivil toplumun en büyük ailesi haline getirenleri, bu yolculukta yitirdiğimiz ağabeylerimizi ve isimsiz nice saygı ve minnetle anıyorum” şeklinde konuştu.

 

20. YILDA ALTIN KAZANIMLAR

Konuşmasına Üstad Necip Fazıl'ın; Bağlan Sözüne Candan, Ahde Vefa İmandan, sözleri ile devam eden Yalçın, şu şekilde konuştu:  "Bizim için vefa; diğergamlığın, hemhal olmanın, unutmamanın elbisesidir. O elbiseyi hiç kirletmedik. Üyelerimize, ülkemize vefamızı, ümmete ve medeniyete vefamızı hiç terk etmedik. Ne bencil, ne de benci olduk. Ülkemiz korku tünelinden çıksın, ham demokrasi tam demokrasi olsun diye, üyemiz kadar ülkemiz için de ter akıttık. Toplu görüşme ve toplu sözleşme süreçlerinde, masada tekliflerimizi kazanıma dönüştürürken Toplumsal Uzlaşı için Toplu Sözleşmede Uzlaşıyı önemsedik. 2002’den 2015 kadar olan süreçte toplu pazarlık masalarıyla, personel rejimine ilişkin yasalarla elde edilen sendikal kazanımlar incelendiğinde ortada üç tabloyu görüyoruz. İlk tabloda; Sendikal acziyet ve kaybetmeye mahkûmiyet var. İkinci tabloda; Toplu pazarlık süreçlerini ideolojik gösteri sahnesine dönüştürme, masaya eli boş gelme ve kendisinden öncekiler gibi masadan eli boş dönme var. Üçüncü tabloda ise; Saygın emeğe, helal ekmeğe, alınterine değer veren ve “güveni güce, alın terini kazanıma dönüştüren” pazarlıkta meziyetin, direnmede cesaretin, kazanım üretmede maharetin zirvesi var, Memur-Sen var. Masadan kazanımlarla kalkılan, masaya değer katılan, toplu pazarlığın toplu kazanımlarla sonuçlandığı yıllar var.

 

NEDEN İSTİKRAR SORUSUNA YALÇIN CEVAP VERDİ

Konuşmasında "istikrar" vurgusu yapan Yalçın, "Bizim sendikacılığımız, sadece sendikal kazanımlarla, kamu görevlilerine kazandırmakla yetinen bencilliği reddeder. Milletimiz de kazanmalı, ülkemiz de kazanmalı, devletimiz küresel rekabetin, diplomasinin, ulusalüstü siyasetin kazanan tarafında yer almalıdır.  Kazandıklarımızı kaybetmemek için istikrar her açıdan ilk şart. Siyasette istikrar, ekonomide ve diplomasi de istikrar, medeniyet duruşunda, özgürlük anlayışında, çözüm arayışında istikrar şart. İstikrar yoksa ya kaos vardır ya da kapıdadır.  İstikrarsızlığın neye mal olabileceğini, nasıl sonuçlar ürettiğini düne kadar belki gençler bilmiyordu. İstikrarsızlık bir tarafa istikrarsızlık ihtimalinin bile neye mal olduğunu biliyor ve artık görüyoruz.

 

İYİ Kİ BİZİMLESİNİZ

Memur-Sen’in millete vefa yolunda 20, yılını kutlamak için bir araya geldiklerini vurgulayan Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz, milletimize, ülkemize, ümmete ve insanlığa vefadan hiç vazgeçmedik. Hiç vazgeçmeyeceğiz. Ümmetin, mazlum ve mağdurların vefa beklentisine hiç kulak tıkamadık, hiçbir zaman sırt dönmedik/dönmeyeceğiz. “Dünya Beşten Büyüktür”  haykırışını hissiyatımızın ve isyanımızın ifadesi olarak gördük görmeye devam edeceğiz. Bu duygularla, “Millete Vefa Yolunda 20 Yıl” buluşmamızı teşrifiyle onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanımıza ve siz değerli yol arkadaşlarıma vefa buluşmamızda ve vefa yolculuğumuzda bize eşlik ettiğiniz, destek verdiğiniz için yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. İyi ki bizimlesiniz diyorum. İyiye, doğruya güzele çağrı temelli vefa duruşumuz daim olsun. Hakikatle, medeniyetle bağımızı yeniden inşa yolculuğumuzda ALLAH yar ve yardımcımız olsun diyor, Allah’ın selamının, rahmetinin ve bereketinin hepimizin üzerinize olmasını diliyor, Bu salonu hınca hınç dolduran sizlere ve ekranları başında bizleri izleyen bütün insanlarımıza “1 Milyon Üye”ye yürüyen Büyük Memur-Sen ailesi adına saygılarımı sunuyorum.”

Programın sonunda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, içinde Mehmet Akif İnan'ın şiirlerinin bulunduğu Mescid-i Aksa işlemeli plaket hediye etti.

Memur-Sen eski Genel Başkanları Ahmet Gündoğdu, Ahmet Aksu, Fatih Uğurlu, Zübeyir Yetik'e plaketlerini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti.

 

 

 

  • PAYLAŞ :