Sağlık İdaresi Yüksekokulu Mezunları İçin Mücadelemiz Sürüyor

 

Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında Sayılmalarının Uygun Olmadığı” yönündeki kararının iptali için hukuki mücadele başlattık. YÖK'ün söz konusu kararını uygulanması halinde sağlık çalışanları için telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olacağı ve işlemlerin açıkça hukuka aykırı olmaları nedenleri ile yürütmeyi durdurma ve iptallerine karar verilmesine dair Danıştay'a verdiğimiz dilekçe aşağıdadır:

DANIŞTAY İLGİLİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİDİR.

DAVACI : Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası ( Sağlık –Sen) 
Strazburg caddesi 44/8 Sıhhiye / Ankara 
VEKİLLERİ : Av.Mehmet KASAP –Av.Süleyman SALLI- Adres Antettedir.

DAVALI : YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI ( YÖK) / ANKARA

D.KONUSU : Davalı idarenin 29.09.2006 tarih ve 23703 evrak numaralı ,3234 sayı ile konusu:Sağlık İdaresi Y.O. olan işlemi ile Davalının 26.05.2006 tarihli Genel Kurulunun toplantısında alınan “Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokul Mezunlarının Sağlık Hizmetleri veya Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında Sayılmalarının Uygun Olmadığı” yönündeki kararının öncelikle işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve işlemlerin açıkça hukuka aykırı olmaları nedenleri ile yürütmeyi durdurma ve iptallerine karar verilmesine dair dilekçeye muhtevidir.

TEBLİĞ TARİHİ : 09.10.2006

AÇIKLAMALAR VE İPTAL NEDENLERİ :

1- 4688 sayılı sendikalar kanunu 19. madde (f) bendinde “Üyelerin idare ile doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak” hükmü uyarınca sendikaya verilen yetkiye istinaden Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdareciliği Mezunlarının mağduriyetlerinin önlenmesi adına iş bu dava açılmıştır. Davalı idareye yapmış olduğumuz 18.09.2006 tarihli müracaat dilekçesi(ek-1) neticesinde davalı idare tarafından olumsuz işlem tesis edilmiştir. ( ek-2)

2- Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun E.2005/1 ve K.2006/1 sayılı kararı incelendiğinde (Ek-3) ilgili kararın sendikalar tarafından üyeleri adına yargı mercilerinde açılacak olan davaların kapsam ve sınırlarının belirlenmesine ilişkin hükümleri içerdiği görülmektedir. Buna göre karardan çıkan genel sonuç ise sendikaların genel düzenleyici işlemlere karşı dava açabilmeleri konusunda içtihat farklılığının bulunmadığı gibi üyeleri hakkında tesis edilen bireysel(sübjektif) işlemlere karşı da üyelerini temsilden dava açma ve bu nedenle açılan davalara taraf olma hakkı bulunduğu yönündedir. Ayrıca dava açma süresi ile ilgili olarak belirtilmesi gereken diğer bir konu ise bu davanın açılması için İYUK 10 ve 11. maddelerinde belirtilen yollara müracaat edilmek sureti verilen cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açılmıştır. Ayrıca iş bu dava da davalı idarenin 26.05.2006 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul Toplantısında “Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokul Mezunlarının Sağlık Hizmetleri veya Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında Sayılmalarının Uygun Olmadığı” yönünde alınan kararında hukuka aykırı olması nedeni ile iptali talep edilmektedir. Düzenleyici işlemlere karşılık bunların yayınlanmasından yada ilan edilmesinden çok sonra da bu düzenleyici işlemin uygulanması üzerine, ilgililer isterse uygulama işlemi ile birlikte düzenleyici işlemin iptali için dava açabilirler. Bu durumda dava açma süresi, düzenleyici işlem esas alınarak yapılan sübjektif işlemin bildiriminden itibaren işlemeye başlayacaktır.

3- “Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdareciliği Bölümünün sağlık çalışanları için mesleki bir nitelik taşıyıp taşımadığı konusu 26.05.2006 tarihli Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısında görüşülmüş ve bu bölümün sağlık çalışanları için mesleki bir üst öğrenim sayılamayacağına karar verilmiş olduğu belirtilmiştir.” Davalı idare tarafından tesis edilen bu işlem sebep, konu, yetki ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğundan iptali gerekmektedir. Açıkça hukuka aykırı işlem nedeni ile birçok sağlık çalışanı da mağdur edilmiş durumdadır. Davalı YÖK Genel Kurulunca alınan bu karar ve tesis edilen işlem tamamen keyfidir. Hukuki mesnedi bulunmayan bir karar olmasının yanında; bilimsel gerçeklikten de uzaktır. İptale konu karardan itibaren artık bu bölümden mezun olmuş yada olmayı hedefleyen binlerce çalışan bu bölümün sağlık hizmetleri sınıfında yer almamasından dolayı ciddi miktarda özel hizmet tazminatından ve döner sermayeden mahrum kalacaktır. Ayrıca bu bölümü bitirmiş ve şimdiye kadar bu haklardan istifade etmiş kişilerin de hakları gasp edilmek sureti ile kazanılmış hakları da ellerinden alınmıştır.

4- Davalı idare şimdiye kadar konu hakkında almış olduğu değişik kararlarda farklı görüşler ve farklı uygulamalar sergilemek sureti ile kendi içinde çelişkiler yaratan kararlara imza atmıştır. Konu hakkında tarafımıza verilen cevap bunun en önemli delilidir. Cevapta kısaca bu bölümden mezun olanlar ile ilgili 1991 yılında alınmış olan olumsuz karar dikkate alınmak sureti ile 21.10.2005 tarihinde alınan kararın iptali ile bölüm mezunlarının sağlık bilimleri lisansiyeri olamayacağı kararının verilmiş olduğu belirtilmiştir.Bu bölümün misyonu incelendiğinde özetle üstün nitelikli sağlık yöneticileri yetiştirmek olduğunun hedeflendiği gözlemlenmektedir.(ek-4) ayrıca bölümde gösterilen dersler incelendiğinde hemen tamamının sağlık kurumları ve sağlık sistemi ile ilgili dersler olduğu görülecektir.(ek-5)

5-Dava konusunun mevzuat yönünden incelenmesi ele alındığında ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 36.maddesinin “Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı” başlığını taşıyan lll. Kısmında Sağlık Memurlarının ve Sağlık İdarecilerinin bu sınıfa dahil olduğu belirtilmiş ve değişik 213. maddesinden sonra gelen “zam ve tazminatlar” başlıklı ek maddesinde de hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda hangi usul ve esaslar dairesinde iş güçlüğü, iş riski, iş gücü temininde güçlük zammı ile mali sorumluluk ve özel hizmet tazminatı ödeneceğinin Bakanlar Kurulu kararı ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre Kadroları teknik ve sağlık hizmetleri sınıfında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere özel hizmet tazminatı ödenir. Kadroları yine aynı sınıflarda bulunup da bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bu üst öğrenimden dolayı özel hizmet tazminatı ödenmeyeceği düzenleme altına alınmıştır.

6- Ayrıca 657 sayılı kanunun 43/b maddesi gereğince; bu kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının hesaplanmasında uygulanacak ek gösterge miktarının belirlendiği, anılan kanunun ekli (l) sayılı cetvelin lll. Sağlık Hizmetleri Sınıfı (b) sırasında, (a) sırasında sayılmayan diğer sağlık bilimleri lisansiyerlerine sağlık derecesine göre ödenecek ek gösterge miktarları belirtilmiştir. Danıştay’ın 2000/9504 E. ve 2002/238 K. İle; sağlık idaresi yüksekokulunun amacını sağlık kurumlarına sağlık idaresi bilim dalının tanımına uygun niteliklere haiz eleman yetiştirmek olduğu, üniversiteler arası kurulun 29.12.1982 tarihli toplantısında aldığı kararda 101.17.05 kodlu bilim dalı olarak kabul ettiği, bu nedenle sağlık idaresinin bilimsel açısından sağlık bilimi kapsamında yer aldığı ve sağlık bilimi lisansiyeri olarak kabulü gerektiği ilgiliye dava konusu işlem nedeni ile yoksun kaldığı, yükseköğrenim görmüş personel gibi özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek göstergenin gerekeceği kararı verilmiştir.

7- Konuyu bazı mahkeme kararları ile incelemek sureti ile ele aldığımızda sırasıyla; a)Danıştay

8.Dairenin E.1997/3792 ve K.1999/1484

b) Danıştay 11. Dairenin E.2002/5061 ve K. 2005/1546

c) Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2004/2528 E. ve 2005/342 K.

d) Konya 2.İdare Mahkemesinin 2004/440 E. ve 2006/88 K.

e) Ankara 3.İdare Mahkemesinin 2004/2503 E. ve 2005363 K.

f)Ankara 12. İdare Mahkemesinin 2004/2402 E. ve 2005/1083 K.

g) Konya İdare Mahkemesinin 1992/1048 E. ve 1993/243 K. sayılı kararlarını örnek vermek gerekir bu kararlar dava dilekçesinde (ek- 6) da yer almaktadır. 
İlgili kararlarda özetle “Sağlık İdaresinin bilimsel açıdan sağlık bilimi kapsamında yer aldığı ve Sağlık İdaresi Yüksekokulu( Bölümü) mezunlarının da sağlık bilimi lisansiyeri olarak kabulü gerektiği, 657 sayılı yasada sağlık idarecilerinin sağlık hizmetleri sınıfında sayıldığı göz önünde bulundurulduğunda, sağlık hizmetleri sınıfında sağlık memuru olarak görev yapan ve ilgili bölümü bitirenlerin, bitirmiş oldukları bölümün mesleğin devamı nitelinde olduğunun açık olduğu belirtilmiştir” Bu nedenle Sağlık idareciliği bölümünü bitiren sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personelin bu bölümü bitirmiş olmaktan kaynaklı olarak ek gösterge, özel hizmet tazminatı ve yan ödemelerinden istifade etmeleri gerekmektedir. Aksi yolda tesis edilen işlemlerde ve getirilen düzenlemelerde hukuka uygunluktan bahsedilemez.

8- Ayrıca bazı resmi yazı ve yazışmaları örnek verecek olur isek;

a) Davalı idare tarafından 09.05.2005 tarih ve 972 sayı ile Hakan Sağlam’a verilen cevapta ilgili bölümden mezun olanların gördükleri öğrenimin sağlıkla ilgili mesleki bir üst öğrenim sayılabileceği belirtilmiştir. ( ek-7)

b) Sağlık İdarecilerinin “sağlık bilimleri lisansiyeri” olduklarına dair Sayıştay Genel Kurulunun 1987/2 E. ve 4594 /1 K. sayılı kararını sunmaktayız. (ek-8 )

c)Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 01.09.2003 tarih ve 18530 sayılı yazılarında Hacettepe üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu ile Sağlık İdaresi Yüksekokulu mezunlarının, mesleki sağlık yükseköğrenim görmüş olduklarına karar verildiği belirtilmiştir.( ek-9) Bütün bunlar incelendiğinde hem kanun ve mevzuat açısından hem diğer tüm yetkili ve resmi kurum ve kuruluşlar tarafından ve dahi davalı idarenin almış olduğu birçok kararında bu bölümü bitirenlerin bitirmiş oldukları bölüm ile ilgili olarak sağlık bilimi lisansiyeri olduklarının kabulü gerekirken davalı idarenin almış olduğu hukuka aykırı bu kararı anlamak mümkün değildir. Bu karar tamamen ilgili meri hükümlere aykırı olmakla

9- Davalı kurum bu programın sağlık hizmetleri sınıfından çıkarılması ile ilgili almış olduğu karar tamamen takdir yetkisine dayalı bir karardır. Davalı idare kendine tanınmış olduğunu belirttiği iş bu takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullanmıştır. Takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olarak kullanılamaz. Ancak ne yazık ki davalı idare daha önce de almış olduğu kararlarından da anlaşılacağı üzere takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olarak kendine tanındığını düşünerek binlerce insanın mağduriyetini hiçe saymayı göze alabilmektedir. Takdir yetkisi ancak kamu yararı ve hizmet gereği ilkeleri amaçları doğrultusunda kullanılabilir. Ancak dava konusu olayda bu sınırlar aşılmış ve hukuki uyarlığı bulunmayan bir işlem tesis edilmiştir. Ayrıca diğer bir sorun ise davalı idare almış olduğu başka bir karar ile Sağlık İdareciliği Yüksekokulunu; Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesine bağlı Sağlık İdareciliği Bölümü olarak yeni düzenlemeye gitmiştir. Yani aynı bölüm bu sefer Üniversitenin İktisadi İdari Bilimlerinde yer almaktadır. Ancak Yüksekokuldan mezun olan kişiler bu bölümü bitirmiş olmaktan kaynaklı hakları ellerinden alındığı gibi bir de yeni adı ile bu bölümün de haklarından istifade edememektedirler. Yani bir iktisadi idari bilim mezununun elde edebileceği haklardan ve girebileceği sınavlardan da istifade edememektedirler. Yani çift taraflı bir haksızlığa maruz kalmaktadırlar. Bunu hiçbir hukuk sistemi korumaz.

10- Eğitim ve öğrenim hakkı kutsaldır. Elbetteki kişiler eğitimini görmüş ve bitirmiş oldukları bölümlere ait bir takım maddi ve manevi faydalar görmek isteyeceklerdir. Nasıl tıptan mezun olan bir doktor unvanını almakla birlikte maddi edinimler itibari ile de ülkemiz şartlarında hayatını garanti altına almış olmaktadır. aynı şekilde sağlık çalışanları da kendi sağlık hizmetlerine ait gösterilen davalı tarafından daha önceden onay verilen bu bölümleri bitirmek sureti ile hem kendi mesleki birikimlerini artırmakta hem de maddi yönden bu programın artılarından istifade etmektedirler. BUNDAN DAHA TABİİ BİR TALEP VE GİRİŞİM OLAMAZ. BUNDAN DOLAYIDIR Kİ BİNLERCE KİŞİ BU BÖLÜMDE OKUMAK İÇİN ÇABA SARF ETMEKTE, KİTAP ALMAKTA DERSHANEYE GİTMEKTE VE OKUL HARÇ VE MASRAFLARINA KATLANMAKTADIR. Ama bütün bu çabaları hiçe sayıp alınan bir kararla binlerce insanı ortada bırakmanın bir anlamı yoktur. Peki bu insanlar bundan sonra hangi bölümleri okumak sureti ile meslekleri ile ilgili bir üst öğrenimi bitirmiş kabul edilecektir. Yarın davalı idarenin yine hukuka aykırı almış olduğu ani bir kararla yine mağdur edilmeyeceklerini kim garanti edebilecektir. Bu durumu hukukumuz korumaz. Hukukta birlik, objektiflik ve eşitlik ilkeleri adına sayın Başkanlığın alınan bu kararı hukuka aykırı bulmak sureti ile iptal edeceğini ummaktayız. Çünkü alınan kararın bilimsel ve toplumsal gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Bu kararın alınması öncesi bu konuda ne gibi araştırmalar yapıldığını ne gibi istatiksel ve anket çalışmalarının yapıldığını ve sağlık çalışanları ve yetkilileri ile bu konunun detaylı olarak irdelenip irdelenmediğini davalı kurum açıklamak ve haklı gerekçelerini sunmak zorundadır. Aksi yapılan işlemde hukuki uyarlığın olmadığı ve hukuki gerçeklikten çok uzak bir karar üzere işlemin tesis edilmiş olduğu sonucu doğal olarak ortaya çıkacak ve iddialarımızın haklılığı ispatlanmış olacaktır.

HUKUKSAL NEDENLER : T.C. Anayasası, Uluslar arası anlaşmalar, YÖK Kanunu, D.M.K ve ilgili tüm yasal mevzuat

SUBUT DELİLLER : Davalı tarafından alınan kararlar, Mahkeme kararları, Resmi yazı ve Yazışmalar ve ikamesi kabil her türlü yasal deliller

TALEP SONUCU VE İSTEM : Yukarıda arz ve izahına çalışılan nedenlerle;

1- Davalı idarenin 29.09.2006 tarih ve 23703 evrak numaralı ,3234 sayı ile konusu:Sağlık İdaresi Y.O. olan işlemi ile Davalının 26.05.2006 tarihli Genel Kurulunun toplantısında alınan “Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokul Mezunlarının Sağlık Hizmetleri veya Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında Sayılmalarının Uygun Olmadığı” yönündeki kararının öncelikle işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve işlemlerin açıkça hukuka aykırı olmaları nedenleri ile yürütmelerinin durdurulmasına ve iptallerine karar verilmesine;

2-Yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.08.12.2006


Davacı Sağlık-Sen vekili 
Av.Süleyman SALLI

Eki : onaylı vekaletname fotokopisi 
İdareye yapılan müracaat ve verilen cevap fotokopisi
Sırası ile dava dilekçesinde geçen ekler

 

  • PAYLAŞ :