Memur-Sen ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, 'Yasak sürerse, yeni anayasa kadük olur'

 

Memur-Sen’e bağlı Bem-Bir Sen’in 3. Olağan Genel Kurulu başladı. Genel Kurulda konuşan Bem-Bir Sen Başkanı Mürsel Turbay, “dünya değişimi, dönüşümü, özgürleşmeyi yenileşmeyi tartışırken biz ülke olarak askerî darbeleri, insan hakları ihlallerini, laikliği, YÖK’ü, irtica paranoyalarını, başörtüsünü tartışıp durduk. Bu çağda bunları tartışmamalıydık” dedi. 
Yeni anayasa çalışmalarının sivil olmasını umduklarını ifade eden Turbay, sivil anayasanın kısır çekişmeler gölgesinde kalmadan, uzlaşı içerisinde, dayatmacı zihniyetin kıskacından kurtarılarak hazırlanması gerektiğini istedi. 
Başörtüsü tartışmalarına da değinen Turbay, “Kişilerin eğitim, çalışma ve sosyal hayta yer bulma haklarına müdahale eden, hatta yok eden, kanunsuz, mesnetsiz, dayatmacı, zorba bir zihniyetin ürünü olan ve toplumumuzu biz ya da onlar ikilemine sokan başörtüsü yasağının bir an önce, hem üniversitelerde hem de kamuda eş zamanlı olarak kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Genel kurula katılarak bir konuşma yapan SP Genel Başkanı Recai Kutan, hükümetin ABD ve İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini aksi halde terörü önlemenin mümkün olamayacağını söyledi. Amerika ve İsrail’in Filistin’de soykırım yaptığını vurgulayan Kutan, “İsrail, Amerika desteğiyle Filistin’de devlet terörü ve soykırım uygulamaktadır. Hükümet ABD güdümlü dış politikadan vazgeçmelidir” dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu ise başörtüsü yasağının mutlaka kaldırılması gerektiğine işaret etti. Aksu, “Başörtüsüne hürriyet sağlanmadıkça yeni anayasa yapılsa bile yarım kalacaktır, kadük olacaktır” dedi. 
Aksu,”Başörtü yasağına yönelik tartışmalar sürmektedir. Bu sorunu çözmek için atılan adımları destekliyoruz. Bununla birlikte metnin durumu kötüleştirmemesi ve yeni yasaklar getirmemesi gerekir. Üniversitede kızlarımıza verilen hakkın kamu çalışanlarını da kapsaması gerekmektedir. Kamu hizmeti sunan kamu hizmetinden faydalanan şeklindeki ayrımın Anayasada yer alması sorunu çözmez. Kamu çalışanlarının başörtü ile kurumlarda çalışabilmesine yönelik bir yasaklama ne Anayasada nede yasalarda vardır. Anayasa metnine bu şekilde yansırsa kamu hizmeti alan – kamu hizmeti veren ayrımı Anayasal meşruiyet zeminine kavuşturulmuş olacaktır. Bu yüzden bu değişiklik teklifi hem eksik, hem yarım ve hem de yeni tartışmaları getirecektir.

Din ve vicdan hürriyeti Anayasa tarafından teminat altına alınmıştır. Ayrıca Anayasanın 49 cu maddesine göre çalışma hakkı da teminat altındadır. Hizmet alan ve hizmet veren ayrımının yapılması temel insan haklarına ve Anayasanın ruhuna ve bütünlüğüne aykırıdır. Bu hakkın korkularla hukuk dışı gerekçelerle ve devletin yıkılması bölünmesi paranoyaları ile kadınların elinden alınması hukuk devleti ilkesi ve Anayasanın bütünlük ilkeleriyle bağdaşmayacaktır.
Bu yasağı haklılaştırma çabalarının hukuk devletine ilişkin temel ilkelerle hiçbir bağdaşır yanı bulunmadığı halde bu yasakların sürdürülmeye savunulmaya devam edilmesi düşüncesini karanlık çağların bir ürünü olarak kabul ediyoruz.
Üniversiteye giden bazı kızlarımız bunu inançları gereği örtüyor ve siyasi simge olarak görmüyorlar. Bu inanç sadece Üniversiteler demi geçerli olacaktır. İnanç her yerdedir. Bunun kamusalı, özeli tüzeli olmaz. Bu itibarla yarım demokrasi yarım yasa yarım özgürlük olmaz. Başörtüsü ile okuma başörtüsü ile çalışma ve başörtüsü ile seyahat etme hizmet etme özgürlüğü olmalı ve buna kısıtlama getirilmemelidir” dedi.

Dikkatlerin Filistin’e çekilmesi gerektiğini de hatırlatan Aksu, “Katil İsrail, katil Amerika Ortadoğu’dan defol. Bizi rahat bırakın. Bunun hesabını sizden sormazsak namerdiz” diye konuştu.

 

  • PAYLAŞ :