Başbakan Erdoğan: Memur-Sen, Güçlü ve Cesur Bir Şekilde ‘Evet’ Diyor

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) başörtüsü sorununun çözümü için 13 Eylül'de işbirliğine davet etti.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Memur-Sen tarafından Harbiye Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programına katıldı.

İftarın ardından sendikalılarla selamlaşarak konuşma yapacağı Harbiye Salonu'na geldi. Alkışlar arasında kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, Memur-Sen'in anayasa değişikliğine çok güçlü ve cesur birşekilde 'evet' dediğini hatırlattı. Memur-Sen’in sadece 'evet' demekle kalmadığını, son derece bilimsel çalışmalar ve araştırmalarla neden 'evet' dediğini de ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bakıldığında birçok kesimin 'hayır' derken neden 'hayır' dediğinin farkında olmadığını ifade etti.

 

Mensubu bulunduğu siyasi parti ve ideoloji nedeniyle 'hayır' diyenler olduğuna değinen Erdoğan, "Biz 12 Eylül'de herhangi bir siyasi partinin ambleminin altına mühür vurmayacağız, beyaz ya da kahve renginin bulunduğu bölüme muhrü vuracağız. Orada parti amblemi, benim ismim yok. Orada 'evet' veya 'hayır' var. Burada 26 maddelik bir anayasa değişikliğini oyluyoruz." dedi.

 

PAKETİN İÇERİĞİNİ KONUŞAMAYANLAR, SULANDIRIYOR

 

Siyasi partilerin genel başkanlarını dinlediğinde onların ne yazık ki anayasa değişikliğinin içeriğine girmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, kayısı, fındık, incir, çay, künefe konuştuklarının altını çizdi. Anayasa'nın sulandırıldığını aktaran Erdoğan, "Yasama, yürütme yargı arasındaki ilişkileri düzenleyen temel bir metin olan anayasa bu kadar sulandırılır mı? Bunu sulandırıcak kadar bir ülkenin yönetiminde uzak bir anlayış olur mu? Gelin şu 26 maddeyi konuşalım. Gerçekten tarihi bir süreç yaşıyoruz. Türkiye'de 1982 anayasası üzerinde defalarca değişiklikler yapıldı. Bu anayasa bir darbe anayasası ve darbe psikolojisiyle yapılmıştır. 12 eylül anayasasının ortaya çıkardığı vesayet, yapılan tüm değişikliklere rağmen kaldıramadı. Bugün 26 maddelik bir değişiklikle öze dokunuyor ve demokratikleşmeyi gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

 

 

 

Başbakan Erdoğan referandumla yapılacak olan değişikliğin sadece 12 Eylül'ün vesayetini değil, 27 mayısın oluşturduğu vesayeti de kaldıracağını söyledi. Sadece 12 Eylül'de idam edilen gençlerin hatırasını değil, merhum Adnan Menderes'in de hatırasını yad edeceklerini vurgulayan Başbakan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu ülkede darbelerin sorgulanabilir olduğunu gösteriyoruz. En azından iadei itibar nedir, bunu gösteriyor, bunu savunuyoruz. Bu ülkede darbelerin üzerinde artık dokunulmazlık zırhı olamayacağını gösteriyoruz. Bu ülkede artık egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunun altını çiziyoruz. Bu ülkede siyaset 27 Mart, 12 Eylül ve 28 şubatın gölgesinde kaldı. Yaşanan olaylar ağır tramvalara neden oldu. Türkiye'nin ekonomisi, dış politikası, saygınlığı ve gücü bundan etkilendi. Bazı siyasi partilerin değişime karşı çıkmaları ve değişikliğin karşısında adeta bir duvar gibi durmalarının sebebi bu alışkanlıktır. Statükoda yetişenler ve gelişenler elbetteki statükonun değişmesini istemezler. Küçük olsun ama benim olsun, refahın, huzurun hakların millete yayılmasına razı gelmezler. 12 Eylül'le yüzleşiyor olmamızdan rahatsız oldular. Çünkü yıllarca 12 Eylül'ün edabiyatını, istismarını yaptılar. Ama bununla yüzleşmeye hiç bir zaman cesaret edemediler. Şimdi bizim cesaretimiz vicdanlarını sızlatıyor. Hep hak dediler özgürlük dediler ama iş gerçekleştirmeye gelince yanaşmadılar. Partilerin kapatılmasından şikayetci olanlar, Avrupa'ya konuyu hep şikayet edenler oy kabinine gelemediler. Kızlarımızın başörtüsüyle okumasının önünü açan değişikliğe evet diyen, meclis kararına, ‘Kaosa kalkan 411 el’ diye manşet attılar."

 

KADROLAŞMA İDDİALARINA, GEÇMİŞTEKİ FİŞLEMELERLE CEVAP VERDİ

 

Geçmişten bu yana yargıda kadrolaşmadan şikayet edenlerın olduğunu anlatan Recep Tayyip Erdoğan, bir zamanlar söylenen, ‘Kendi yandaşlarımızı yargıya koymayıp da MHP'lileri ya da Refah Partilileri mi koyacağız’ sözlerine vurgu yaptı. Erdoğan konuşmasında "Anayasa mahkemesi ve HSYK'yı geniş tabanlı hale getiren bir düzenleme getiriyoruz. Ne diyordu CHP; 2 maddeyi çıkarın tüm maddelere 'evet' diyoruz. Neydi o 2 madde anayasa ve HSYK yapısı. Ne oldu anayasa mahkemesine götürdü. Mahkeme esasa girerek redakte etti ama bu haliyle tamam dedi. O değişiklikle milletimizin önüne getirdiler. Şimdi neden evet demiyorlar." dedi.

 

YARGIDAKİ KUŞATMA KALKACAK

 

Kılıçdaroğlu'nun Van'da farklı, İzmir'de farklı konuştuğunu söyleyen Erdoğan, "Tunceli'de 'af' diyor. Sonra 'ben bunlarla bölücü başını kastetmedim' diyor. Sen benim 7 bin şehidimin hesabını kime vereceksin. Senin 7 bin şehidimin katilini affetme yetkin var mı? Bir defa bu yetkiyi nereden aldın. Parlementodaki sayın ne? Başınızı elinizin arasına alın ve düşünün. Değerli kardeşlerim iki de bir çıkıp bizim yargıyı kuşatacağımızı ileri sürüyor. Onların derdi yargı üzerindeki kendi kuşatmalarının kalkacak olmasıdır. Onlar için yargı arka bahçeydi. Şimdi milletin ön bahçesi oluyor. İnşallah bu kuşatmayı milletimizle birlikte el ele kaldıracağız. Bu anlayış inanın türkiye'nin önünü tıkıyor." şeklinde konuştu.

 

YAZICI: BAZI SENDİKALARIN SENDİKACILIĞININ ARKASINDA BAŞKA ŞEYLER VAR

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıcımcısı Hayati Yazıcı da konuşmasında, emaneti devraldıkları günden bu yana hiç kimseyi hiç bir kesimi kandırmadıklarını, hak edenlere hakkını vermeye gayret gösterdiklerini söyledi. Toplu sözleşmelerde de bu ilkeleri gözettiklerini aktaran Hayati Yazıcı, bazı sendikaların sürecin başında mızıkçılık etmeye kalkıştığını, onların sendikacılıklarının ardında başka şeyler olduğunu ifade etti.

 

GÜNDOĞDU, TOPLU SÖZLEŞME İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise açılışta yaptığı konuşmada, ısrarlı ve kararlı bir şekilde dile getirdikleri toplu sözleşme hakkı anayasa değişikliğinde yer aldığı için Başbakan'a yürekten teşekküre ettiğini söyledi.

 

 

 

Milletin 12 Eylülde tutmak zorunda kaldığı demokrasi orucunu açacağını belirten Ahmet Gündoğdu, "Millet iradesine saygı duymayanlar referandumdan sonra oruç tutmaya başlayacaklar. Almanya'ya işçi olarak giden vatandaşlarımızın çocukları demokrasi tarihi okurken, biz halen darbe tarihi okuyoruz. Milletimiz 12 eylülde darbeler çağını kapatıp, demokrasi ve özgürlükler çağını açacaktır. Siyasi partiler soruyor bu pakette, fındık, tütün, çay var mı? Vallahi bu pakette tütün de var, üzüm de var, hamsi de var. Ürünlerini pazarlaması karizmasıyla ilgili olacaktır. Uluslararası çevrede söz sahibi değilseniz domatesini bile değerinde satamazsınız. Anayasa değişikliği ile her türlü kayıt dışılığın önüne geçilecek. Hayır diyenler daha önce de domakratikleşmeye, öğrenciye burs vermeye, Cumhurbaşkanının halkın seçmesine evet diyememişlerdi. Onlar başı örtülü kızlarımızın üniversiteye girmesine, yargı organların bağımsız olmasına evet demekten hep kaçındılar. Onlar milletten hep korktular, çünkü onlar milletten hep kopuktular." ifadesini kullandı.

 

400 bin üyesine çağrıda bulunan Gündoğdu, her üyenin 50 kişiyi 'evet' için ikna etmesini istedi. Ahmet Gündoğdu, taşın altına elin değil tüm vücudun koyulma zamanı olduğunu söyledi. İftar programına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Memur-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkan, genel merkez ve şube yönetim kurulu üyeleriyle, üyeler ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

 

 

  • PAYLAŞ :